İstanbul
31 Mart, 2025, Pazartesi
  • DOLAR
    34.06
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2730.4
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57646.840$

Deniz Gezmiş: Bir Direnişin Simgesi

28 Şubat 2025, Cuma 17:00
Deniz Gezmiş: Bir Direnişin Simgesi

Bugün, Deniz Gezmiş'in 78. ölüm yıldönümünde, Türkiye'nin yakın tarihindeki en önemli devrimci figürlerden birinin mücadelesini ve mirasını bir kez daha hatırlamak gerekiyor. Deniz Gezmiş, sadece 1970'lerin gençlik hareketinin öncüsü değil, aynı zamanda adalet, özgürlük ve eşitlik arayışının simgesel bir temsilcisiydi. Onun mücadelesi, sıradan bir bireyin sadece politik bir ideolojiyi savunması değil, aynı zamanda toplumun alt sınıflarının, ezilenlerin ve yok sayılanların sesi olmak için verilen bir savaştı.

1960'lar ve 70'ler, Türkiye için siyasi gerilimlerin, toplumsal çalkantıların ve derin eşitsizliklerin yaşandığı bir dönemdi. O dönemde, halkın büyük kısmı, emperyalizme, kapitalizme ve diktatörlüğe karşı mücadele etmeye çalışıyordu. Gençlik ise bu mücadelenin en ön safında yer alıyordu. Ancak, dönemin devrimci hareketlerinin en güçlü ve en belirgin figürlerinden biri hiç şüphesiz Deniz Gezmiş’ti. O, yalnızca bir öğrenci lideri değil, aynı zamanda halkının gerçek çıkarlarını savunmuş bir devrimciydi.

Deniz Gezmiş'in mücadelesinin temelinde, yalnızca politik bir ideoloji yoktu. O, adaletin ve eşitliğin, tüm toplum için geçerli olmasını isteyen bir insan hakları savunucusuydu. Onun amacı, tek bir sınıfın ya da halkın çıkarını savunmak değil, tüm ezilen kesimlerin hakkını ve özgürlüğünü savunmaktı. Gezmiş'in 1971'deki ünlü çağrısı, "Fabrikaları ve toprakları işçilerin ve köylülerin kontrolüne verelim" ifadesi, bu bakış açısını net bir şekilde ortaya koyuyordu. O, toplumun temel dinamiklerinin köklü bir şekilde değişmesini ve halkın egemenliğini sağlamayı amaçlıyordu. Bu, onun mücadelesinin teorik zeminini oluşturuyordu.

Ancak Deniz Gezmiş'in mücadelesi, sadece düşünsel bir çaba değildi. O, devrimci düşüncelerini hayata geçirebilmek için gerçek bir direniş gösterdi. 1971'de gerçekleştirilen bir dizi eylem, onun sadece bir ideolog olmadığını, aynı zamanda bir eylemci olduğunu da ortaya koydu. Gezmiş, dönemin baskıcı hükümetine karşı sadece teorik bir eleştiri yapmakla yetinmedi; doğrudan eylemlerle, halkın sesi olmayı başardı. 1972 yılında yakalanıp idamla yargılandığında bile, mücadelesinden vazgeçmedi. O an, Deniz’in sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın devrimci hareketlerine verdiği bir mesajdı: Bir insan, özgürlük ve adalet için ölümü göze alabilir.

Ancak, o günlerden bugüne, Deniz Gezmiş'in mücadelesi sadece siyasi bir geçmişe dönüşmüş gibi görünse de, onun bıraktığı miras hala çok canlı. Bugün, adaletin, eşitliğin ve özgürlüğün peşinden koşanların, Deniz Gezmiş’in fikirlerinden ilham aldığını görmek mümkün. O, yalnızca bir devrimci lider değil, halkının hakları için mücadele etmiş bir kahramandı. Bugün, onun adı ve mücadelesi, hala yalnızca devrimci bir geçmişin hatırlanmasından ibaret değil; hâlâ devam eden bir toplumsal mücadelenin simgesidir.

Deniz Gezmiş’in mücadelesi, halkın birlikte hareket etmesi gerektiğini savunan bir toplumsal bilinçlenme çağrısıdır. O, gençliğin bilinçlenmesinin, bir toplumun devrimci potansiyelinin en büyük gücü olduğunun farkındaydı. Ve onun mücadelesinin en önemli öğelerinden biri, halkın özgürleşmesi için gençlerin bu sürece öncülük etmesiydi. Gezmiş’in ideolojik çizgisi, sadece Türkiye için değil, tüm dünyadaki ezenlere karşı direnen halklar için bir örnekti.

Deniz Gezmiş'in 78. ölüm yıldönümünde, onun mücadelesini hatırlarken, sadece geçmişe bakmakla yetinmemeliyiz. Çünkü Deniz Gezmiş’in mücadelesi, bir zamanlar geçmişte kalmış bir direniş değil; hâlâ toplumun ezilen kesimlerinin özgürlük mücadelesine ilham veren bir kaynak olarak varlığını sürdürüyor. O, halk için, özgürlük için ve adalet için verdiği savaşı ölümle noktalamış olabilir, ancak düşünceleri ve mücadelesi hâlâ günümüzde yankı buluyor.

Bir devrimci için önemli olan, sadece bugün değil, yarının da neye hizmet edeceğini bilmektir. Deniz Gezmiş, geride sadece bir tarihsel figür bırakmadı; onun mücadelesi, devam eden bir halk hareketinin ve toplumsal değişimin simgesidir. Bugün, bu mücadelenin ne kadar değerli olduğunu daha iyi anlayabiliriz. O zaman, belki de en anlamlı olan, Deniz Gezmiş'in bıraktığı mirası yaşatmak ve toplumun eşitlik ve özgürlük mücadelesine katkı sağlamaktır. Geçmişten günümüze uzanan bu mücadelenin ne kadar önemli olduğunu fark etmek, bugün ve yarın için yeni bir umut yaratabilir.

Yorumlar

  • yorum avatar
    Havva kara
    28-02-2025 19:11

    Emeginize sağlık ???

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.